İndir "Oruç İle İlgili Bilmedikleriniz - [Ramazan Risalesi 1 - Şeair] | Mehmet Yıldız"

Daha önce duymadığınız bilgiler sizlerle! Oruç ne demek? Ramazanda neler yapılır Ramzanın önemi #RamazanRisalesi #ramazan #oruç İyi seyirler Ramazan Risalesi video serisi için tıklayın; https://youtube.com/playlist?list=PLgJ_vomYKz6-291ffEiwoiS9-93zElFG5 Bize Ulaşın: Yurtdışı : +90 537 492 71 01 Yurtiçi: +90 531 859 79 91 Katıl Butonuyla bağış yapmak için aşağıdaki linkten kayıt olabilirsiniz. https://www.youtube.com/channel/UCXs8nFqUPQaJZxAt1b3Wblw/join Kanalımıza Abone Olun; https://www.youtube.com/channel/UCXs8nFqUPQaJZxAt1b3Wblw Facebook ; https://tr-tr.facebook.com/mehmedimyldz/ Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr İnstagram ; https://www.instagram.com/mehmedimyldz 00:00 Giriş 00:32 Ramazan risalesinini yazımı ve dağıtımı 02:06 Ramazan ne demektir? 03:36 Allah(c.c.), bu kadar nimet varken neden aç kalmamızı istedi? 04:39 Risale-i Nur -Ramazan Risalesi- Risale-i Nur'da okunan kısım; Mektubat - Yirmi Dokuzuncu Mektup - İkinci Risale olan İkinci Kısım 29.mektup 2.risale 2.kısım İkinci Risale olan İkinci Kısım Ramazan-ı Şerife dairdir Birinci Kısmın âhirinde şeâir-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden, şeâirin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu İkinci Kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz Nüktedir. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِۤى اُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى للِنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِ BİRİNCİ NÜKTE Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeâir-i İslâmiyenin âzamlarındandır. İşte, Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ı Hakkın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar hikmetleri var. Cenâb-ı Hakkın rububiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Cenâb-ı Hak, zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halk ettiği ve bütün envâ-ı nimeti o sofrada مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ1 bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemal-i Rububiyetini ve Rahmaniyet ve Rahimiyetini o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar, gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde, o vaziyetin ifade ettiği hakikati tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelînin ziyafetine davet edilmiş bir surette, akşama yakın “Buyurunuz” emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubûdiyetkârâne göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli Rahmâniyete karşı, vüs’atli ve azametli ve intizamlı bir ubûdiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubûdiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?