Unduh "neden yalnızlaşıyoruz?"

Aslına bakarsanız cevap çok basit. Herhangibir sporu takip ediyorsanız ortasıraların daha kalabalık, zirvenin olduğunu görürsünüz. Formulayı, motor yarışlarını takip edin en ilerde bir iki üç araç vardır ortalarda kalabalık vardır. Maratonları izlemişsinizdir hatta istanbul maratonuna katılmışsınızdır. İlerledikçe sakinleşir koşu. İleriye gittikçe yalnızlaşırsınız, yukarıya tırmandıkça yalnızlaşırsınız. Uzmanlaştıkça normal olanlardan uzaklaşmaya başlarsınız. Bir kadın komşularıyla bir araya gelir yemek hakkında konuştuklarını düşünelim. Bu kadın 2 yıl italyada gurme aşçılık eğitimi aldıktan sonra yine eski mahallesinde kadınlarla aynı şeyleri konuşamaz. Çünkü uzmanlaşmıştır iletişim kuramamaya başlar. Farkındalığı ne kadar artarsa o kadar yalnızlaşır ve kafa dengi insan bulmakta zorlanır insan. Etrafındaki insanların yaptığı çoğu şey boş ve anlamsız gelmeye başlar. zaten insanın tenhalaşması konusunu ancak farkındalık sahibi insanlar konuşabileceği için bu sorunun cevabı daima evettir. Herkesten biri olan zaten bu soruyu sormaz, soran da zaten yalnız olduğu için zihni bu konuya rast gelmiştir. Peki yalnızlık mı insanın farkındalığını arttırıyor, farkındalık mı insanı yalnızlaştırıyor? Aynısını 16 yaşımda günlüğümde kendime sormuşum. Birazdan bikaç satır okicam size. Bugünkü zihnimle net söyleyebilirim ki yalnızlık 2. aşamadır. Yani sebep farkındalıktır. Burda da şu açıyor kendini, farkındalığın getirdiği yalnızlık seni yalnız bırakmaz aslında. Senin gibi insanlarla buluşturur. Seçebilen, düşünebilen, saçmalıkları gören, analiz edebilen, kalabalıkların tımarhaneye dönüştüğünü anlamış. Böyle insanlarla kaliteli bir çevre oluşturduğunuzda yalnızlığınıza da zeval gelmez. Çünkü farkındalığı yüksek biri farkındalığı yüksek birinin farkındalığına zarar değil fayda sağlar. Böyle bir insanla birlikte yalnızlaşır, birlikte algınız açılır. Yalnızlığın birinci nedeni, teknolojinin yaygınlaşması ve dijitalleşmenin hızla artmasıdır. Sosyal medya, insanların sanal dünyada çok fazla zaman geçirmesine neden olur ve bu da gerçek dünya ilişkilerini zayıflatabilir. Bu yüzden "sosyal medya yalnızlığı" gibi terimler sıkça aranır. Şehirleşme de yalnızlığın artmasına neden olan bir diğer etkendir. Büyük şehirlerde, insanlar kalabalık bir çevrede yaşamalarına rağmen birbirleriyle daha az etkileşimde bulunurlar. "Şehirde yalnızlık" gibi ifadeler de bu konuyla ilgilidir. Ayrıca, iş hayatının yoğunluğu da insanların sosyal ilişkilerine zaman ayırmalarını zorlaştırabilir. İş yerindeki stres ve baskı, "iş yalnızlığı" olarak adlandırılan bir duruma yol açabilir. Eğitim sistemi de yalnızlık sorununu artırabilir. Özellikle öğrenciler arasındaki rekabet, okul stresi ve sınav baskısı, "öğrenci yalnızlığı"na yol açabilir. Aile içi sorunlar da yalnızlık duygusunu tetikleyebilir. Aile içi çatışmalar, "aile içi yalnızlık" olarak ifade edilebilir. Tüm bu nedenler, bireyler arasındaki sosyal bağların zayıflamasına ve yalnızlığın artmasına neden olur. Yalnızlık, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir. Depresyon, anksiyete, uyku sorunları gibi sağlık problemleri yalnızlıkla ilişkilendirilir. Ayrıca, yalnızlık, intihar düşüncelerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Yalnızlığın üstesinden gelmek için sosyal destek ağı oluşturmak önemlidir. Arkadaşlar, aile üyeleri ve destek grupları, yalnızlık duygusunu azaltabilir. Ayrıca, spor yapmak, yeni ilgi alanları geliştirmek ve meditasyon gibi aktiviteler yalnızlıkla mücadelede yardımcı olabilir. Sonuç olarak, yalnızlık, modern yaşamın getirdiği birçok etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir sorundur. Teknoloji, şehirleşme, iş hayatı, eğitim sistemi ve aile içi sorunlar yalnızlığı artırabilir. Ancak sosyal destek ağı oluşturmak ve sağlıklı aktivitelerle meşgul olmak, yalnızlık sorununu aşmada yardımcı olabilir. Yalnızlıkla ilgili kitapları okumak da iyi gelebilir. Hikmet Anıl Öztekin https://hikmetaniloztekin.com/ Kurumsal: [email protected]